Yaşadığımız dünyada her yıl ortalama 20 ila 50 ton arasında e-atık oluşur. Bu kadar büyük bir atık kitlesine rağmen usulüne uygun şekilde düzenlenmiş e-atık tesislerinin sayısı da çok azdır. Peki, e-atık nedir ve nasıl oluşur aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz.
E-atık, elektronik atık kelimesinin kısaltmasıdır. Kullanılmayan elektronik alet ve ekipmanlar e-atık olarak sınıflandırılır. Teknolojinin inanılmaz bir hızla geliştiği günümüz dünyasında sahip olduğumuz elektronik cihazlar kısa sürede demode olur. Büyük heveslerle alınan bir bilgisayarın dahi birkaç yıl sonra ihtiyacı karşılamadığı bir gerçektir. Eskiyen televizyon, bilgisayar, cep telefonu, monitör ve aklınıza gelebilecek tüm elektronik cihazlar kullanım süresini tamamladığında e-atık olur.
Elektronik atık olarak sınıflandırılan malzemelerin birçoğunda çevreye zararlı etkisi olan maddeler kullanılır. Söz konusu maddeler solvent, alev geciktirici, ağır metaller, PVC, cıva, kurşun, berilyum gibi elementlerden oluşur. Bu maddeler görünüşte zararsız olabilir. Fakat kontrolsüz şekilde doğaya atıldığında zararlı etkisi büyüktür.
Çevreye zararlı etkisi olan e-atıkların uygun olmayan yöntemler ile imha edilmesi sonucunda geri dönüşüm fırsatı da ortadan kalkar. Hemen hemen tüm elektronik atıklarda geri dönüşüm için kullanılabilir malzeme bulunur. Geri dönüştürülebilir malzemelere plastik, cam ve metal ekipmanlar da dâhildir.
Örnek vermek gerekirse bilgisayar ekranında CRT tüpü adı verilen bir malzeme kullanılır. Söz konusu maddenin %4-6’sı kurşun metali içerir. PC ekranındaki kurşun meralinin profesyonel yöntemler kullanılarak tekrar kullanılmasına ihtiyaç vardır. Bu sebeple söz konusu cihazlar e-atık olarak sınıflandırıldıktan sonra gerekli ayrıştırma işlemine tabi tutulur. Uygun ayrıştırmanın tamamlanmasından sonra malzemenin geri dönüşüm tesislerine gönderilmesi gerekir. Bu işlemin sonunda elektronik atıkların içerisindeki geri dönüştürülebilir maddeler tekrar kullanıma elverişli hale getirilir.
E-atık geri dönüşümü konusunda her geçen biraz daha bilinçlenen toplum neticesinde tesislerin sayısı da artar. Bu alandaki girişimler hâlihazırda yetersiz olsa da ilerleyen süreçte hem dünyada hem de ülkemizde bu tür atılımlar yapılacaktır. E-atık geri dönüşümleri elektronik cihaz üreticilerinin en çok önem verdiği hususlar arasındadır. Çünkü hammadde maliyetleri her geçen gün artmaktadır. Bu da elektronik eşya fiyatlarına yansır.
Sanayi devriminden sonra insanoğlunun günlük hayatlarında kullandıkları elektronik cihazlardaki hızlı artış, dünya ekonomisinin büyümesine, teknolojinin hızla gelişmesine ve en önemlisi insanoğlunun hayat standartlarının daha kaliteli olmasını sağlamıştır. İnsanoğlunun kullandığı bu elektronik cihazların her geçen gün isteklerini karşılayamamasından kaynaklanan yeni bir çevre kirliliğini ortaya çıkmıştır. Oluşan bu çevre kirliliği Elektronik Atık kısaca E-Atık kavramını literatürümüze katmıştır.
E-Atıklar (Elektronik Atıklar), yönetmelikte Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya (AEEE) ya da İngilizce ismiyle WEEE (Waste Electrical and Electronic Equipment), pil veya elektrik gibi bir enerjiyle çalışan ürünlerin kullanım ömrü dolduğu andaki bütün bileşenleri, unsurları ve ihtiva ettiği sarf malzemelerin genel adıdır.
Yaşadığımız şu dünyada teknolojinin hızla gelişmesinden kaynaklı e-atıklar tüm dünyada en hızlı artan atık bölümünü oluşturmaktadır. İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen 49. Dünya Ekonomik Forumu'nda açıklanan "Elektronikte Yeni Bir Dairesel Vizyon" raporuna göre, dünyada her yıl üretilen elektronik atık miktarının 50 milyon ton olduğu, bu rakamın 2050'de 120 milyon tona yükselmesinin beklendiği kaydedildi. Küresel elektronik atık üretiminin yıllık değerinin 62 milyar dolar olduğu aktarılan raporda, bunun üretilen toplam gümüş madeninin yıllık değerinin 3 katından fazla olduğu bildirildi. Raporda, yıllık üretilen 50 milyon ton elektronik atığın, bugüne kadar üretilen bütün ticari uçakların ağırlığından daha fazla olduğu belirtildi. .
Bu rapora göre dünyada her yıl üretilen 50 milyon ton elektronik atığı üreten ülkelerin en başında Amerika ve Çin gelmektedir. Bu konu hakkında dünyanın eşsiz güzelliklerini üzerinde bulunduran Türkiye’mizi ele aldığımızda, bundan 15 yıl önce sayılı evlerde bilgisayarın olduğunu, bundan 30 yıl öncesin de ise sayılı evlerde televizyonun olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Şuan ki günümüz koşullarına baktığımız da bilgisayar ve televizyonun olmadığı ev bulunmamaktadır. 82 milyonluk bir nüfus oranına baktığımız oranın ne kadar fazla olduğunu çok rahat anlayabiliriz. .
Birleşmiş Milletler Üniversitesi tarafından hazırlanan “2014 Global E-Atık İzleme Raporu”nda 2014 yılında ülkemizde 503.000 ton atık çıkmaktayken, birkaç sene içerisinde bu rakam 700.000-750.000 tonlara kadar çıkmış durumdadır. Maalesef ki bu rakamların sadece %3-%4 arasında bir oranı yani 25.